Görsel Sanatçı

Tolga Ünsün

Fotoğrafçı

Hakkında

Biyografi:1975 yılında İstanbul'da doğdu. Ortaokul yıllarında ilk fotoğraf makinasını aldıktan sonra fotoğraf merakını ilk önce hobiye, daha sonra 1991 yılında mesleğe dönüştürdü. 1997'de Yıldız Teknik Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Fotoğrafçılık Programına girerek Mehmet Kısmet, Ömer Orhun, Reha Akçakaya ve Orhan Cem Çetin ‘den aldığı derslerle gelişimini ilerletti. Eğitimi boyunca Orhan Cem Çetin'in stüdyosu Hezarfen Fotografya'da çekim asistanlığı yaptı.2003 yılında T&D Fotoğrafçılığın kurucu ortağı olarak; Kuz Optik, Mudo, Dali Tasarım, On The Line, Etix, Contact Plus, İstanbul Jazz Center, İstanbul Fotoğraf Merkezi, Burhan Doğançay Müzesi gibi alanında tanınmış şirket ve kurumlara; Beşiktaş Spor Klubü, Aman, Geniş Açı Fotograf Sanatı, Rixos, Atlas Havayolları Jetlife, Geo, Foto Atlas gibi popüler dergilere ve Burhan Doğançay, Kerem Görsev, Selen Gülün başta olmak üzere sanatçılara hizmet vermeye başladı.Fotoğraf üretimi haricinde, Karnaval Medya bünyesinde bulunan Joy Jazz Radio ‘da yapımını ve sunuculuğunu üstlendiği “Caz ‘ın Kadrajı” programında müzisyen ve fotoğrafçı konukları ile dinleyicilerinin karşısına çıktı.Son yıllarda ağırlıklı olarak geleneksel siyah beyaz, alternatif fotoğraf baskı yöntemleri üzerine eğitimler vererek bilgisini aktarmaya devam ediyor.Jung'un analitik psikolojisi, bireyin bilinçdışı, semboller ve kolektif bilinç hakkındaki teorileri içerir. “Before all memory is lost” ifadesi, Carl Jung'un analitik psikolojisinin perspektifinden sanat ve fotoğrafın bellek üzerindeki etkilerini incelememiz için fırsat sunmaktadır. Bilindiği gibi sanat, Jung için derin bir öneme sahiptir çünkü sanat eserleri, bireyin bilinçdışındaki sembollerin ve içsel dünyasının ifadesidir. Sanatın, bireyin içsel dünyasını ifade etme ve keşfetme aracı olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, bir sanat eseri, bireyin kişisel anıları ve deneyimleri ile kolektif bilinçdışındaki semboller arasındaki ilişkiyi yansıtmaktadır.Sanatçının Beyanı:Jung'a göre semboller ve arketipler, insanların kolektif bilinçdışındaki ortak deneyimleriyle ilişkilidir. Bir fotoğraf, izleyici için sembolik bir anlam taşıyabilir çünkü kolektif bilinçdışındaki ortak sembollerle bağlantılıdır. Dolayısıyla bu durum bir fotoğrafın bellek üzerindeki etkisini daha derinlemesine anlamamıza fırsat sunabilir.“Before all memory is lost” ifadesi, Jung'un bakış açısıyla ele alındığında, sanatın bellek ve bilinçdışı dünya arasındaki ilişkiyi vurgular. Sanat ve fotoğraf, bireyin içsel dünyasını ifade etme ve kolektif bilinçdışındaki sembollerle bağlantı kurma araçları olarak işlev görür ve bu da sanatçının, belleğin daha derin katmanlarına nüfuz etmesine yardımcı olur.Postmodernizmin karmaşıklığına ve farklı bakış açılarına vurgu yapan “before all memory is lost” sözü benim hayatımda bir rehber haline gelmiştir. Her fotoğraf bir öyküdür ve her öykü, izleyicinin perspektifine bağlı olarak farklı yorumlanabilir; ve ben üreten biri olarak bu çoklu gerçekliğin ve yorumların bilincindeyim. Fotoğraflarım, anıları temsil ederken aynı zamanda onları sorgulamakta ve yeniden şekillendirmekte.Carl Jung'un analitik psikolojisinin benim için zihinsel bir yolculuğun kapısını açtığını söyleyebilirim. Fotoğraf çekerken içsel dünyamı keşfetme şansı buluyorum. Fotoğrafın, kolektif bilinçdışımızın derinliklerine uzanan sembollerle dolu olduğuna inanıyorum çünkü fotoğrafın gücü, iç dünyamızı ifade etme ve anlam arama aracı. Bu yolla, kendi içsel sembollerimi ve arketiplerimi keşfederken aynı zamanda izleyicilerime de bu keşif yolculuğunu deneyimletmeye çalışıyorum.Sanatın, insanlığın kolektif hafızası ve duygusal deneyimlerini yansıtmanın, anlamlandırmanın ve paylaşmanın güçlü bir yolu olduğuna inandığım için sanatımda insanların yaşamını, zamanı ve belleği keşfetmeye ve ifade etmeye adanmış bir sanatçı olarak çalışıyorum. Eserlerimi fotoğraf temelli üretiyorum, ancak bu benim için sadece bir araç; asıl odak noktam insan deneyimi. Zamanın akışı, anıların oluşturulması ve unutulması, hatırlama ve yeniden unutma gibi kavramlar benim sanatımın temeli. Dolayısıyla, psikanaliz okumaları, bu kavramları daha derinlemesine anlamamı sağlayan bir kaynak.İnsanların anılarını, deneyimlerini ve geçmişlerini koruma ve anlama çabalarını yansıtan “Before all memory is lost” kavramı ise eserlerimin çatısını oluşturmakta. Bu nedenle belleğin kırılganlığı ve geçici doğası, eserlerimde sıkça vurguladığım temalar. Dolayısıyla sanatımı izleyicileri düşünmeye ve hissetmeye teşvik etmek, onları insanlığın ortak hafızasına bir yolculuğa çıkarmak için bir araç olarak görmekteyim. Eserlerimdeki imgeler, duygular ve kavramlar, izleyicilerin kendi deneyimlerini ve hatıralarını yorumlamalarına olanak tanımakta.Umuyorum ki, eserlerim insanların kendi içsel dünyalarına dalmalarına, zamanın geçici doğasını düşünmelerine ve anılarını daha derinlemesine keşfetmelerine yardımcı olabilir. Sanat, insanların bağlantı kurmalarına ve dünya görüşlerini genişletmelerine olanak tanır.Kaynak: https://tolgaunsun.com/artist-statement/

Web Sitesi https://tolgaunsun.com/
Sosyal Medya https://www.instagram.com/cazinkadraji